Uyuşturucunun esirleri
Diego Maradona
Kim olduğundan bahsetmeye gerek yok. Camorra mafyası olan yakın ilişkisini de mutlaka duymuşsunuzdur. Camorra’nın Napoli’de oynamaya devam etmesi için Maradona’yı uyuşturucu ile beslediği söylenirdi. Zaten Italyan La Repubblica gazetesine yaptığı cesur açıklamalarda “Kimse uyuşturucu için kafama silah dayamadı, kendi tercihimdi ama şu da bir gerçek ki bizi yönetenler de bu işin içinde. Kullanmasalar bile cepleri bir uyuşturucuyla aklanan paralarla dolu.'' diyerek bu söylentileri desteklemişti. 1991’de Napoli mafyasıyla ilgili soruşturma yürüten eski Savcı Luigi Bobbio, Arjantinli futbolcunun, Camorra mafyasından yüklü miktarda kokain aldığını telefon konuşmalarında tespit ettiğini ancak çıkarttığı tutuklama emrinin, Napoli taraftarının tepkisinden korkulduğu için mahkeme tarafından red edildiğini iddia etti. Dünyanın gelmiş geçmiş en yetenekli futbolcusuydu, uyuşturucu tuzağına düşmeseydi kim bilir daha ne rekorlar kıracaktı.
Adrian Mutu
Hagi’den sonra Romen topraklarında yetişmiş en büyük yetenek olarak gösteriliyordu. Serie A’da Romen futbolulara karşı olan ön yargıyı yenmeyi başardı. Premier Lig ekiplerinin dikkatini çekti, Chelsea böyle bir yeteneği kaçıramazdı. Ama büyük umutlarla transfer ettiği yıldız forvet, kokain kullandığı gerekçesiyle UEFA tarafından 7 ay cezalandırıldı. Kulübünü zarara uğrattığı için Chelsea’ye 17 milyon Euro ödemeye mahkum edildi. Depresyona girdi, karısını hastanelik edinceye kadar dövdüğü için gözaltına alındı. Karısı şikayetçi olsaydı, 6 ay hapis yatabilirdi. Boşandılar. Cezası bitince Çizme’ye geri döndü, Juventus forması ile yeni bir başlangıç yapmayı denedi, olmadı. Fiorentina’ya transfer oldu ve küllerinden doğdu, takımı ayakta tutan adam oldu. Bu sefer de Fiorentina’nın Bari’yi 2-1 mağlup ettiği maç sonrasında doping yaptığı ortaya çıktı. Şu an fıtbol hayatına Fransa'da devam ediyor.
Robbie Fowler
Uyuşturucu kullanmadığı halde bir gol sevincinde “kullanır gibi” yaptığı görüntüleri ile akıllara kazınmış yıldız bir futbolcu ile bitirelim. 1995’de İngiltere Kupası finalinde 4 dakika 33 saniye içinde Arsenal’e 3 gol atarak kırılması zor bir rekora imza atan Fowler’ı hatırlarsınız. Liverpool’un çocuğudur. Lakabı Tanrı’dır. Tam da bu nedenle Everton taraftarının nefretini kazandu. Gol attıktan sonra kendisini uyuşturucu kullanmakla suçlayan Everton taraftarının önündeki taç çizgisine koşmuş, eğilerek kireç tozunu burnuna çekiyormuş gibi yaparak gerekli cevabı vermişti. Daha önce attığı golü formasının altında işten atılan Liverpool liman işçilerine destek amaçlı mesajı ile kutlayan, golden sonra forma çıkarmayı yasaklatan aykırı futbolcu, bu hareketinden sonra da men cezası almış, kulübü tarafından da 60.000 Euro ile cezalandırılmıştı.